24 Nisan 2024 tarihinde Başkan Joe Biden yeniden savcı, hakim, ve jüri oynamaya karar vererek Türkiye’yi 24 Nisan 1915’de Ermeni Soykırımı ile cezalandırdı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Perinçek/İsviçre (2015) davasında vurguladığı gibi, şimdiye kadar hiçbir yargı mahkemesi böyle bir karara varmamıştır. Uluslararası Adalet Divanı, 73 yıldır bu tür iddiaları Soykırım Sözleşmesi’nin IX. Maddesi kapsamında değerlendirmeye açıktır. Ancak Ermenistan böylesine bağımsız ve tarafsız bir yargı sürecinden sürekli kaçmaktadır.

Başkan Biden’ın açıklamasındaki tek bir kelime bile soykırım soruşturmasında kabul edilebilir delil olamaz.

Bay Biden çok büyük bir gerçeği görmezden gelmektedir:  Harry Sassounian gibi Ermenilerin ve kendisininki gibi açıklamalarla körüklenen iddia edilen suçun intikamını almak için Kemal Arıkan gibi masum Türklere suikast düzenleyen Ermenistan Gizli Kurtuluş Ordusu ve Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları gibi terör örgütlerinin kahramanlaştırılması. Başkan Biden’ın kutladığı “şifa” budur!

Bay Biden’ın açıklaması, İsrail hükümetinin Gazze’de 2,2 milyon Filistinli sivile karşı gerçekleştirdiği, açlık da dahil olmak üzere kitlesel zulümlere gözlerini kapatırken, 109 yıl önce meydana geldiği iddia edilen kitlesel zulümlerden üzüntü duyması Orwellvari bir durum.

Başkan, Ermenilerden, özellikle varlıklı Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nden (Armenian National Committee of America, ANCA) siyasi destek almak için gerçeklerden uzak iddialarıyla hukukun üstünlüğünü ve adaleti lekelemiştir.

Bruce Fein

Avukat, Türk Hakaretle Mücadele İttifakı

(ÇEVİRİ: TADA)